Sevgili Günlük #30 | Jane Maryam

in #proofofbrain3 years ago

Hasat Zamanı

İlk olarak Sara Naeini'den dinlemiştim bu güzel Farsça şarkıyı. Sözlerini anlamasam da etkilemişti beni o an. Bazen sadece müzik yetiyor veya müziğe de ihtiyaç olmuyor çoğu zaman. Saf, duru bir ses de nice enstrümanın veremediği duyguyu sunuyor dinleyenlere.
Dedim ya sözlerini bilmeden dinliyorum. Bazen kafamda kurduğum dünyaya uymuyor diye de öğrenmek istemiyorum hikâyesini. Keşke şimdiki kadar üniversite yıllarımda da ilgilenseydim Farsça'yla. Belki seçmeli ders olarak önüme çıktığında almamazlık yapmaz da birkaç bir şey öğrenirdim. :)

Jane Maryam'i defalarca dinledikten sonra kim olduğunu, neye benzediğini düşünmeden edemedim. Biraz araştırdığımda ise hüzünlü bir hikâye ile karşılaştım. Bazı şeylerin insanın içini huzurla doldurup aynı zamanda da hüzünlendirmesine örnekti sanki.
Rivayet odur ki ertesi sabah idam edileceğini bilen bir subay, uyuyan kızı için bu sözleri yazmış. Diğer bir rivayete göre ise aslen Gilan bölgesinden gelen bir genç, bu şarkıyı Meryem isimli sevdiğine yazmış. Kimine göre aşk, kimine göre de bir ayrılık şarkısı. Belki bu söylentilerden hiçbiri doğru değil belki de içlerinden birisi gerçek. Hangisi doğru olursa olsun bu sözlerden, hakkında söylenen efsanelerden ve hüzünlü bestesinden bîhaber olacak belki de Maryam.

"Yine sabah oldu ve ben hâlâ uyanığım
Keşke uyuyabilsem ve seni görsem rüyamda."
Jane Maryam

Bu güzel sözlerin, şarkının bir parçası olduğunu anladığımdaki duyduğum mutluluğu saklayamayacağım. İçindeki kavuşma arzusuyla yanıp tutuşurken; dünya gözüyle sevdiceğini bir daha göremeyeceğini bilen bir âşığın hâlini anlatıyor belki de. Uyusa belki rüyasında doya doya seyredebilecek nâzeninini ama onu düşünmekten gözüne uyku girmemiş ve yine sabahı etmiş. Bu bir döngü hâlini alır kimi zaman ve içinden çıkmak pek de mümkün olmaz.

Bu dizeyi okuyunca aklıma yıllar önce öğrendiğim bir beyit geldi. Bana divan şiirini sevdiren adam olan Hayati İnanç'ın programının sıkı takipçisiydim o zamanlar. TRT2'de haftasonu yayınlanan Can Veren Pervaneler'i hiç kaçırmaz, elimde kalem ve kağıt hazır kıta beklerdim. O anlatır ben ağzından çıkan tek bir kelimeyi bile zayi etmeden yazar, yazar, yazardım. Çok hızlı not tuttuğumdan bahsetmiş miydim? :)
Anlattığı her beyiti, şerhini, hikâyesini keyifle dinler bir taraftan da benimle fiziken de kalsın diye sayfalar dolusu not alırdım. Bunların çoğunu defterime düzenli bir şekilde geçirirdim. Karışık sayfalar arasında bir gün o defterde kendine yer bulmak isteyenler de hâlâ bekliyordur eminim. :)
Daha sonra 7 kitaplık bir seriye dönüştü programda anlatılanlar ve anlatılmayanlar. Kütüphanemde de imzalanacakları günü bekliyorlar. 🤗
O günleri hatıra getirdiğim için heyecanlanıp konuyu bir miktar dağıtmış olabilirim. Ne yapayım ben de böyle biriyim işte. 🙆‍♀️

Nerede kalmıştım, tamam beni etkileyen ve bu şarkıda geçen dizeye benzeyen beyitte:

"Ayıttı ol peri bir gün düşüne girüren bir şeb
Sevincimden nice yıllar geçipdür görmedim uyku"
Zâtî

《O peri gibi güzel sevgili bir gün bana: "Bir gece rüyana gireceğim." diye söz verdi. Nice yıllar geçiyor ki sevgilinin bu vaadine sevinmekten gözüme uyku girmiyor. 》

Zavallı şair sevdiğine kavuşamamış, nice gece ağlamış inlemiş. Günlerden bir gün talih yüzüne güler gibi olmuş ve sevgilisi, hâline üzülüp "Bir gece rüyana gireceğim." demiş demesine ama onca üzüntüden sonra gelen bu sevindirici haberin verdiği sarhoşluktan uykuları kaçar olmuş. Gözüne bir damla uyku girmemiş. Belki uyuyabilse rüyasında vuslata erecek ama heyhat! Uyuyabilmek ne mümkün. Bu da kaderin bir cilvesi. :)

Hüzün tomurcukları büyüdü kalbimde
Yürek nasıl başeder bu acıyla, bilinmez
Ah nâzenin Meryem'im benim

Şimdi hasat zamanı
Beni terk etme, sen benimsin
Jane Maryam

Ertesi gün idam edileceğini bildiği hâlde, sevdiği kızından, Meryem'inden ayrılmadan önce içindeki sızıyı kaleme alan bir subaya ait olabileceğini düşündürüyor bu satırlar.
'Hasat' buğdayların biçilmesi, bir insanın idam edilmesine benziyor bir nev'i. Bana bunu çağrıştırdığından mıdır yoksa eskiden izlediğim bir korku filminin ismi olduğundan mıdır Hasat Zamanı bana hep ürkütücü gelmiştir.

Kaynak

Bu dokunaklı müzik İran'dan çıkıp dünyayı dolaşırken bir Rus piyanistin, Evgeny Grinko'nun parmaklarında yeniden doğar. Onun o sakin, dingin hâline kapılır insan tıpkı Farid Farjad'ın kemanıyla ruhumuzu sarıp sarmalaması gibi.

Dinlediğim zamanlarda ben de onlar gibi olmak, bir şeye ses vermek istemiştim. Günün birinde kalimba ile ilgilenmeye başladığımda Jane Maryam'i çalabilmek istiyordum. Aylar sonra notalar karşımdaydı işte. İlk denemeler fena değildi ama notaları ezberlemem gerekiyordu. Yavaş çalınan bir şarkıyı deftere bakarak çalmak kolaydı ama hızlı geçişleri olan ya da tuşların üçüne - dördüne birden basılıp yine o hızla devam edilen melodileri ezberliyordum.
İki bölüme ayırdım ve ilkini geçtikten sonra diğer bölüme geldiğimde bir şeylerin ters gittiğini anladım. Eksik şekilde çalıyormuşum meğerse. 🤦‍♀️
Bundan sonra yeniye alışmak zaman alacaktı. Çünkü bir şeyi ilk defa çalmaya çalışmak zordu ama yanlış öğrenileni ilk önce unutmak sonra yeniden doğrusunu yapmak daha zordu.

Kaynak

Ben de birkaç gün içinde bunu başardım. Ya da öyle sanıyordum. :)) Bir kanaldan kaynak göstererek aldığım notalarda içime sinmeyen bir şeyler vardı. Evgeny Grinko'yu defalarca dinledim ve notalarda fazlalıkların olduğuna emin oldum. Yani ilk çaldığım, eksik dediğim hâli aslında olması gerekenmiş. 🤷‍♀️
Bu sebeple tekrar eskiye dönmem gerekti ve her şeyi yeniden unutmam. :)
Bu bir kısır döngü gibi gidecek sandım tıpkı rüyasında sevdiğini görmek isteyen ama heyecandan ve sevincinden uykusu kaçan âşık gibi..

Bu da kalimbanın bir oyunu olmalıydı. :) Trajikomik de olsa bundan bahsetmek istedim. Burası dijital bir günlük ne de olsa, öyle değil mi? :)
Her şeye rağmen Jane Maryam'i kalimbam ile çalabilmekten hüzünlü bir mutluluk duyuyorum.🌾🌿


Sevgili Günlük #29 | Geçen Mayıs
14 Temmuz 2021

Sort:  

Yazını okudum. Şarkıyı da dinledim. Hani insanların hiç karşılaşmadıkları ya da bilmedikleri bir dünyası vardır ya. Onu gördüklerinde ve duyduklarında yaşamlarına onu da ekleyerek duygularına ve ruhlarına yeni bir renk kazandırırlar. Bu yazı bana onu hissettirdi. Jana Maryam müziği, kalimba ile çalınabilen ruha iyi gelen bu farsça müzik sesinden etkilendim. Ayrıca Trt 2 Hayati İnanç programında ağızdan çıkan her cümleyi yazma fikri. Evet bu bana TRT2 de çocuklara resim yapmayı öğreten Bob Ross'u hatırlattı. Resim Sevinci programını o kadar güzel anlatırdı ki gözümü ekrandan alamazdım. Belki senin gibi yazamadım ama aklıma kaydederdim.

" Güzel bir resim yapmak için fırçanızı hazırladınız mı"
" Şimdi güzel bir resim yapabilmek için kullanacağım renkleri ekrandan akıtacağım"

Ne güzel anlatırdı:))
Yazıyı kendi dilinizden çok güzel açıklamışsınız. Ruhunuz ve Duygularınızla da süslemişsiniz . Çok Beğendim:)) Ellerinize Sağlık ...

Hani insanların hiç karşılaşmadıkları ya da bilmedikleri bir dünyası vardır ya. Onu gördüklerinde ve duyduklarında yaşamlarına onu da ekleyerek duygularına ve ruhlarına yeni bir renk kazandırırlar. Bu yazı bana onu hissettirdi.

bu sözlerin ve diğer yazdıkların da bana çok iyi geldi, kendimi iyi hissettirdi..
çok teşekkür ediyorum; okuduğun, dinlediğin ve düşüncelerini paylaştığın için 🌼

Bob Ross'u hatırlattı. Resim Sevinci programını o kadar güzel anlatırdı ki gözümü ekrandan alamazdım.

onu ekranda az da olsa izleyenlerden biri olduğum için kendimi şanslı sayardım, aynı düşünceleri paylaşan birisinin de bunu dile getirmesi çok güzel.
onun mavi ve beyaz rengini kullanmasını, aralara eflatun bulutlar serpiştirmesini ve en son da ağaçlar, çalı çırpılar çizmesi dün gibi aklımda🎈

Bu ne güzel sürpriz böyle 🌸 Farsça şarkılar çok etkileyici kesinlikle katılıyorum. Bana da bazen film müzikleri denk geliyor etkilerinden bayağı bir süre kurtulamıyorum. Jane Maryam!in paylaşmış olduğun 4 versiyonunu da dinledim.

Sudefteri versiyonu şüphesiz içlerinde en çok sevdiğim oldu. Gözlerimi kapatıp birkaç kere daha dinledim. Alkışlamak geldi içimden her defasında. İyi ki kalimbanla çalmaya karar vermişsin.

Ve Grinko versiyonu da olağanüstü. Şüphesiz çok etkileyici.

O anlatır ben ağzından çıkan tek bir kelimeyi bile zayi etmeden yazar, yazar, yazardım. Çok hızlı not tuttuğumdan bahsetmiş miydim? :)

İlk defa duydum ben bunu. Bir marifetin daha ortaya çıktı. Divan şiirlerini dinleyip not tutmak ne demek ya, bu çok zor bir şey. Ayrı bir yetenek olmalı.

Beni bambaşka bir dünyaya götürdü bu post. Böyle bir şeye ihtiyacım varmış meğersem. Çok güzel bir dijital günlük yazısı. Devamını bekliyorum kesinlikle 🤗

Farsça değişik bir dil, anlamasa da etkiliyor insanı.
Şarkının tüm versiyonlarını dinlediğine çok sevindim, sevdiğim şeyleri sevdiklerimle paylaşmayı severim 🤗

Gözlerimi kapatıp birkaç kere daha dinledim. Alkışlamak geldi içimden her defasında.

Mutlu oldum, birazcık da şımardım galiba 🙈

İlk defa duydum ben bunu.

Divan şiirlerini dinleyip not tutmak ne demek ya, bu çok zor bir şey.

evet ama insan bir şeyi sevince zorlar bile kolay geliyor galiba :)

Beni bambaşka bir dünyaya götürdü bu post. Böyle bir şeye ihtiyacım varmış meğersem.

Okuduğun için, duygularını paylaştığın için çok teşekkür ederim. Böyle düşündürdüğü için de ayrıca mutlu oldum. 💗

Aslında, sudefteri versiyonu hüzünlü olmaktan ziyade çok huzur verici. Dinledikçe daha iyi farkına vardım.

Yay! 🤗
Your content has been boosted with Ecency Points, by @sudefteri.
Use Ecency daily to boost your growth on platform!

Support Ecency
Vote for Proposal
Delegate HP and earn more

Congratulations @sudefteri! You have completed the following achievement on the Hive blockchain and have been rewarded with new badge(s) :

You got more than 4250 replies.
Your next target is to reach 4500 replies.

You can view your badges on your board and compare yourself to others in the Ranking
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word STOP

thanks @hivebuzz 🌳

You're welcome @sudefteri
Support us back and vote for our witness.
You will get one more badge and bigger upvotes from us when we notify you.

@sudefteri, thank you for supporting the HiveBuzz project by voting for our witness.

Here Is a small present to show our gratitude
Click on the badge to view your Board of Honor.

Once again, thanks for your support!

Merhaba sevgili @sudefteri daha geçen hafta 1968 yılına ait izlediğim Türk filminin müziği beni etkilemisti ve bir yandan da tanıdık geliyordu. Araştırdım sonunda buldum İranlı bir müzisyene aitmiş, Bizim Türkler de dahil birçok ülkede sözleri degistirilerek kullanılmış bu melodi. Fazla uzattım ama 😉 sözün özü Farsça ,İran müzikleri beni hep etkiler yanlız değilmişim, yazını görünce paylaşmak istedim. Kalimbandan cıkan ses ve görüntü ruha ilaç gibi. Güzel paylaşımın için tesekkur ederim 🥰

Merhaba sevgili @uzercanan seni görmek ne güzel 🦋
hem de sevdiğim bir yazıyı bir kişinin daha okuyup düşüncelerini paylaşmış olması daha da mutlu etti beni :)
teşekkür ederim güzel sözlerin için 🌼

geçen hafta 1968 yılına ait izlediğim Türk filminin müziği beni etkilemişti ve bir yandan da tanıdık geliyordu. Araştırdım sonunda buldum İranlı bir müzisyene aitmiş

ben de merak ettim hangi müzikti acaba🙂


Linkini bırakıyorum, muhtemelen seninde bildiğin bir müziktir. Sevgiler 🥰

tesadüfün böylesi :)
ben de bu filme 3 gün önce bir tv kanalında denk geldim ama son yarısıydı.
müziğini dinlemiş ve o beğenenler kervanına ben de katılmıştım:)

bir şeylerin başka güzel şeyleri çağrıştırması muhteşem 💕
sevgiler 🌼

Eskiyi, etnik müzikleri seninde begenecegini tahmin etmiştim.😊
Bu arada konuyla alakasız ama kullandığın isimle ilgili bir dip not iletmek isterim 22 oluyorsun bununda çok özel bir anlamı var usta ruhlar öncü yenilikçi,sezgisel olur 🥰 Tevafuk boşuna seçmemişsin bu ismi

eskiyi, etnik müzikleri ve nostaljiyi severim senin de öyle olduğunu biliyordum🤗

22 oluyorsun bunun da çok özel bir anlamı var usta ruhlar öncü yenilikçi,sezgisel olur 🥰

çok güzel bir anlamı varmış bu sayı değerinin☘

eskiyi, etnik müzikleri ve nostaljiyi severim senin de öyle olduğunu biliyordum🤗

😍