Bir Bisikletçinin Pedal Öyküleri #5: Gelibolu Yarımadası,Şehitlik ve Rüzgâr

in #tr6 years ago (edited)

Herkese Selamlar

"Bir Bisikletçinin Pedal Öyküleri" ile tekrar karşınızdayım. Bu yazıyı daha önce paylaşmam gerekirdi ancak şimdiye fırsat bulabildim. Bu sefer ki gezim benim uzun zamandır hayâlini kurduğum,mutlaka yapmalıyım dediğim bir geziydi. Sonunda gerçekleştirmiş olmak mutluluk verici.Şimdi gelin neler yaptım,nelerle karşılaştım yakından bakalım.

20180304_114159.jpg

Planlama ve Hazırlık

Geziden daha önce tedarik edemediğim gözlük,yol bilgisayarı ve çamurluk gibi ekipmanlarıma sonunda kavuştum.Bunları test etmek için güzel bir rota olacaktı. Hava durumunu öncesinde kontrol ettim. Bir gün öncesinde sert esen rüzgâr beni endişelendiriyordu. Ancak bunu daha fazla ertelemek istemiyordum. Kafaya koymuştum, gitmeliyim.

Bir akşam öncesinde son kontrolleri yaptım. Arkadaşımdan kask kamerası da aldım. Her ne kadar onu kaskıma takacak apartımın olmaması nedeniyle verimli kullanamasam da. :)

Yola Çıkma Zamanı

Pazar sabahı 07:00 'da kalkmayı planlıyordum ancak çalan alarmı kapatıp tekrar yatmışım. Sonra 09:00'da birden fırladım. Geç kaldığımı düşünerek hızlıca kahvaltımı yaptım. Yol için gerekli yiyecek,su vb. malzemeleri hazırlayıp yola koyuldum. 5 dk içince feribot iskelesine vardım. Ancak hava oldukça şiddetli esiyordu. Son anda kalkan Eceabat feribotuna da yetişememiştim. Açıkçası bu hava da daha küçük olan Kilitbahir feribotlarına pek binmek istemiyordum. Yüzmeyi severim ama bu dalgalar bana göre değil. Ancak hangi cesaret bilmiyorum. Eceabat için bilet almama rağmen Kilitbahir feribotuna atlayıverdim. Acaba insem de beklesem mi derken, yolculuk başladı.

JPEG_20180304_100930_2024738473.jpg
İlk defa feribota biniyor heyecanlı biraz :)

20180304_102446.jpg

Tam da tahmin ettiğim gibi. Feribotta bisikletimin başında ayrılmadım. Hem herhangi bir devrilmeye karşı tedbirli olmak hem de dalgaların sallamasından fazla etkilenmemek için. Ama fazla uzun sürmedi neyse ki. Sonunda karaya ayak bastık :)

Kilitbahir...

Muhteşem manzarası ve tarihi dokusuyla yaşayan bir yer. Burası yarımadanın kapılarından biri gibi... Sizi karşılar ve yolcu eder... Ama der ki;

"DUR YOLCU!"

"BİLMEDEN GELİP BASTIĞIN BU TOPRAK"

"BİR DEVRİN BATTIĞI YERDİR"

20180304_102454.jpg

Kilitbahir Kalesi'nin önünden geçip Namazgâh Tabyası'nin içerisinden yola devam ettim. Koca Seyid Anıtı'ndan sonra Kilitbahir'den ayrılmış oldum. Rüzgâr iyice kendini hissettirir olmuştu.Ama bu beni vazgeçiremezdi.

20180304_103657.jpg

İlk durağım Havuzlar Şehitliği oldu. Orada bir grup bisikletçiyi farkettim. Sonra kısa bir selamlaşma ve tanışma ile onlara dahil oldum. Bu gerçekten güzel bir süpriz oldu. Tek başıma yolculuk etmeyecek olmam ve yeni yol arkadaşları edinmiş olmam beni daha da mutlu etti. Artık rüzgâr bana işlemez böyle güzel insanlar yanımdayken.İçimden sevinç naraları atmak geliyordu resmen. Sohbet ilerledi hepsiyle tek tek bisiklet sürerken tanışma aşamam bugüne kadar yaptığım en ilginç resitallerden biri olsa gerek. Yavaş yavaş alışmıştım onlara zaten onlar da cana yakın olduklarından pek sorun olmadı ve kolayca kaynaşmış olduk aslında. :)

Soğanlıdere Şehitliğine geldiğimde su molası verdim. Epey bir terlemiştim. Tişörtümü hemen değiştirdim ve altımdaki eşofmanı çıkardım. Sadece bisiklet taytı ve tişört ile sürmek daha mantıklı olacaktı. Gerçekten rahatlamıştım. 22 C sıcaklık ve esen lodos sonunda rahat bir nefes. İç kesimlere girmiş olduğumuzdan artık rüzgar da epey etkisini yitirmişti.Sonunda ohh :)

Behramlı Köyü civarında uzun bir yokuş bizi bekliyordu ama onu da aşmayı başardım. Bisiklet tipiniz sizin bu yollardaki performansınızda belirleyici oluyor. Yokuşları kolay çıkabiliyordum. Ancak düz bir yolda hız yapmaya gelince iş o kadar da kolay olmuyordu.

20180304_114109.jpg

Ve Alçıtepeye varmıştık. Tabi bu sırada ikişerli 3 gruba ayrılmıştık. Bizim önümüzdeki grup çoktan Seddülbahir'e doğru yol almıştı. Arkadaki grubun gelmesini beklemek ve nefeslenmek için çay içmeye karar verdik.Fırsattan istifade sohbet ederek kaynaşma fırsatımız oldu aynı zamanda.Çayımızı içtik, tazelendik ve Seddülbahir'e doğru yola koyulduk.

JPEG_20180304_122648_261123259.jpg

Seddülbahir yolu epey hızlı geçti. Genel olarak iniş olan yolu kısa sürede tamamladık ve Seddülbahir'e vardık. Orada bir anma etkinliği vardı ancak bunu biraz kaçırmıştık. 1 saat erken gelmemiz gerekiyormuş meğerse...

Epey yorulmuş ve acıkmıştık. Tüm grup yeniden toplanmıştı. Karnımızı doyurduk. Sohbet, muhabbet ve tekrar pedala kuvvet...

JPEG_20180304_140810_1233682636.jpg

Şimdi ki durağımız İlk Şehitler Anıtı ve Seddülbahir Kalesi. Adından da anlaşılacağı üzere Çanakkale Boğaz Savaşları sırasında düşman tarafından burası top atışlarına tutulmuş ve cephaneliğin infilak etmesiyle 30 civarı askerimiz şehit olmuş.Buradaki ziyaretimizin ardında Helles Anzac anıtına da uğramaya karar verdik. Oraya vardığınız da bölgeyi daha net görebiliyor ve çıkarma yapılan bölgenin nasıl bir yer olduğunu anlıyorsunuz.

JPEG_20180304_143518_1089090238.jpg

Yahya Çavuş'un direnişiyle karşılaşan Anzac askerlerini hayal ediyorsunuz. Masmavi denizin nasıl kızıla boyandığı geliyor aklınıza... Ve Yahya Çavuş Anıtı şehit olan Mehmetçikler...

20180304_141319.jpg

Yavaş yavaş dönüş hazırlıklarımızı başladı.Geldiğimiz yolu takip ederek Kilitbahir'e doğru yola koyulduk. Her anlamda çok değerli bir tur yapmıştım. Dönüş yolunda buraya bir daha gelmeyi düşünmeye başlamıştım bile. Akşam saatlerine kalmamak için dönüşde fazla mola vermeden yola devam ettim. Bir de güzel bir inişte hız rekoru denemesi yaptım. Aslında çok da istediğim gibi bir yol değildi ama 60 km/sa hıza ulaşmayı başardım. Bu hızı hiç küçümsemeyin bu hızda bisiklet sürmek gerçekten mükemmel bişey. :) Eee sonunda geldik turun sonuna benim önümdeki 2 arkadaş çoktan varmış üstüne balık ekmek bile yemeğe koyulmuşlardı. Biz de biraz dinlendik bu esnada. Sonra grup toparlandı ve feribota binerek Çanakkale'ye dönüşe geçtik. Dönüp arkama baktım son bir kez daha gerçekten harika bir gün olmuştu. Mutlaka tekrar gelmeliydim. Kısa süren deniz yolculuğumuzun ardında grupla vedalaştım ve eve doğru yola koyuldum.

İşte uzun zamandır hayâlini kurduğum bu geziyi de böylece tamamladım. Benim için oldukça verimli ve güzel bir geziydi. Yeni arkadaşlar edindim. Yeni tecrübeler kazandım. Herşeyden önemlisi böylesine güzel bir tarihe sahip bir yerin havasını içime çektim. Bunlar gerçekten herkesin yaşaması gereken tecrübeler. Bir sonraki "Bir Bisikletçinin Pedal Öyküleri" serisinde görüşmek üzere sağlıcakla kalın.

Performans

1- Yol Haritası

Screenshot_20180329-012802.png

2- Yükselti

Screenshot_20180329-012828.png

3- Hız

Screenshot_20180329-012838.png

“A bicycle ride is a flight from sadness.”

"Bisiklet turu dediğin, mutsuzluktan kalkan bir uçuştur."

James E. Starrs

All photo was taken with SAMSUNG SM-A720F by @lastozgur. All rights reserved.

Sort:  

Another cool thing.

Thanks. :)

Bu yaz ben de benzeri bir şeyi otostop ile yapmak istiyorum. Özellikle çadırımı alıp, 3-5 koy gezmek en büyük hedeflerim arasında. Su konusuna gelince, yanınızda ne kadar su taşıyorsunuz?

Yazıyı çok beğendim, keşke #trliste etiketini kullansaydınız, muhtemelen oy alırdınız gerçekten başarılı bir yazı olmuş :)

Teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim. #trliste olayını unuttum aslına bakarsanız. Su konusunda şunu diyebilirim. Hava sıcaklığı ve yaptığınız aktiviteye bağlı olarak değişir. Ancak ben yanıma 1.5-2 litre kadar su alıyorum bu tür turlarda.
Otostop çekerek yapmak da zevkli olabilir ama bisiklet özgürlüktür. Sizi istediğinz yere götürür. Hem de ücretsiz :)