CENAZE DOLAYISIYLA KAPALIYIZ!

in #tr7 years ago

Çaresizliğin sınırlarını zorluyorum bu ara. İmkânsızlığın hudutlarında dolaşıyorum. Dibi görünmeyen bir uçurumun kenarında ilerliyorum. Net seçemiyorum etrafımı. Ne yorgunum, ne hastayım. Ne de… Nasıl olduğumu dahi bilmiyorum bu ara. Her an sendeleyip düşebilirim aşağıya. Belki o zaman anlayabilirim ve anlatabilirim nasıl olduğumu. Erken yoruldum galiba. Ama hala da enerjim var. Evet, enerjim var. Bunu hissedebiliyorum. Hah, ne büyük bir başarı ama! Sanki bir ölü var içimde. Sanki mi? Bildiğin bir ölü var içimde. Sevilen biriydi galiba. Aramaya koyulmak lazım o ölen şahsiyeti. Hala kendimi nasıl hissettiğimi bilmiyorsam fazla uzakta değildir. Elbet bulurum. ‘Cenaze dolayısıyla kapalıdır.’ yazan bir yazı da asmak lazım görünen bir yere. Sonra da Tarhan gibi yanı başında oturacağım malum şahsın. Belki de yüzyıllar sonra hala okunacak bir makber yazmalıyım Tarhan misali. Ben beklerken onun başında gelen geri gitsin. Umurumda bile değil. Hem daha önemli işlerim var benim bir kere. Şiirlerle, roman kesitleriyle ve şarkılarla diriltmem gerekecek bir ölüyle baş başayım şu an. Belki birkaç film, belki de birkaç tiyatro oyunu izleriz. Çok sevdiği bir film vardı, hatta ikincisi çıkacaktı yakınlarda. Onu izletebilirim. Sonuç olarak alternatif yaşamın tüm olanaklarını sunacağım ona. Tüm tembelliğime rağmen ve hatta üşengeçlik üzerine kitap yazma düşüncesine bile sahipken, her sabah güneş doğarken uyanıp bir çiçek misali, gözlerimden akan uyku ile karışmış aşkla sulayacağım. Saf, salt ve bir o kadar bağlı… Yıllar geçse dahi dirilteceğim onu. Belki çoğuna göre eskiyeceksin veya saplantılı olduğumu düşünecekler ve daha bir sürü vesaire. Bir şarap gibi düşün her şeyi; yıl, ay, gün, saat ve hatta dakikalar zaman geçtikçe değerleniyor. Kâinat kadar eşsiz oluyor.

Gelmeyen ilkyazı bekliyorum penceremden, sonrasında hatırlamadığım onlarca düşe dalıp. Öncelikle beklediğim baharı ağırlamam gerekiyor huzurunda. Daha sonra kuş cıvıltılarını, boğazdaki martıların çığlıklarını dinletmem gerekiyor sana. Çiçeklerin kokularını tadıp, denizlerin verdiği huzuru hissetmen lazım… Çocukların oyun parktaki kahkahalarını işitmen… O yüzden bir süre olamayabilirim burada. Ama ‘Cenaze dolayısıyla kapalıyız.’ yazısı daima asılı kalacak. Seni uyandırasıya kadar… Yıllar sürecekse eğer, yıllarca.

Bir güneş olmalıyım sana. Işık yılları ötesinden değil de birkaç metre ileriden. İlk yazdaki doğa gibi yeşermen için.

ccc.jpg