Yine Yoldayım Yine En Başındayım

in Ecency2 years ago

Kimin ne dediğini pek önemsemiyor gibi göründüğümü öğrendim. Bunu öğrenmeden hemen önce ise beni başarısız veya yetersiz hissettiren durumları öğrendim. Birisinin "o iş öyle olmaz"ını duyduktan sonra o kişinin niteliğine, kendi yetkinliğime bakmaksızın hemen o işi yapış şeklime bakıyorum. Söylendiği gibi yapmıyorsam kendimi sorgulamaya başlayıp birkaç gün içinde depresyona kadar inen bir kuyuya düşüyorum. Dibini görmeden de duramıyorum maalesef. Kuyu çünkü bu.

Her dipten öğrendiğim bir şey oluyor. Bulunduğum dipte para akıtan musluklarımın sayıca diğerlerinden ne kadar fazla olduğunu gördüm. Ancak muslukları açmayınca para da akmıyor. Psikolojide bazı şeyler döngü halinde ilerler. Yetersiz veya başarısız hissettiren söylemden dolayı yanlış analiz edip sözü söyleyeni susturmak yerine musluklara küsmüşüm hep.

Duygu-düşünce-davranış üçlüsü doğru dönmeli. Yetersizlik duygusu düşündürür. Düşünen insan neden yetersiz olduğunu çözer ve yeterli olmak için yapması gerekenleri bulur. Sonucunda da davranış gelir. Yeterli olmak için bir davranış sergilenir. Ancak insanın belli bazı duygusal kalıplara verdiği tepkisel davranışlar vardır. En ufak bir cümleden bazı duygular tetiklenebilir ve tetiklenen duygu bir düşünceyi beraberinde tetikler. Bazen hızla davranış kararı verilir bazen de uzun süren bir düşünce süreci olur. Ani tepkilerin kararsızlıktan iyi olabileceği düşünülebilir. Ancak tepkisel bir davranışsa muhtemelen kalıp halinde sürekli yapılan bir şeyin yinelenmesidir. Yani daha öncekilerden farksızdır. Davranış öncesi düşünme sürecinin uzaması da depresyona veya anksiyeteye sürükleyebilir.

Doğal bir süreç olarak düşünmek sağlıklıdır. Yinelenen davranış yerine yeni bir davranış sergilemek için durum analizinden sonra ezber tepki de analize dahil edilir. Analiz sonucu "daha önce denedim" denen davranışlardan biri denenmemelidir. Düşünce süreci sonucunda yeni bir davranış ortaya çıkmalıdır. Yeni davranışı ortaya çıkaramadığımızda depresyonda kalır veya "hepsini denedim yeni bir yol da yok" diye düşünmeye başlayınca endişeli hale geçeriz.

Bu düşünce sürecinin hızlı ve verimli olması için beynin diri olmasına ihtiyacımız var. Bunun içinse bazı yöntemler var. İlk ve en önemli faktörlerden biri insan faktörü. Beni yetersiz hissettiren şeyleri incelediğimde hepsinin çevremdekilerden bana yansıyan veya aklımdan silemediğim bazı geçmiş ilişkilerden kalan fikir kırıntıları olduğunu gördüm.

10'a yakın gelir kaynağım var. Bu kaynakların sağlıklı ve sürekli işlemesi durumunda sabit geliri olan birçok kişiye oranla daha "zengin" sayılırım. Ancak cebim para, ekranım iş doluyken birisinin "sigortalı işe gir" sözünden etkilenip bazı işlerimi ve hobilerimi aksattığımda onu doğrulayan bir kehanete dönüşüveriyor insan.

Uzun vadede veya uzaktan bakınca çevresini pek takan biri değilimdir. Ancak anlamayana anlattığımda bazı işlere yorumları beni onların seviyesine çekiyor. Cahile saz çalmak bu yüzden pek istenmez, seni kendi seviyesine çeker.

Bundan seneler önce haftada 25 kuruş biriktiren farklı token stake'lerim vardı. Bir gün bir arkadaşımın bir işi hakkında stresli konuşmaları sırasında işi stres yapmak yerine yan gelir amaçlı bu stake'leri hobi edinebileceğini söyledim. Kendi stresini bir kenara bırakıp benim haftada 2 sakız parasına tamah edişimle öyle eğlendi ki beni bu hobimden soğuttu. Halbuki bu hobiler benim "ekmek parası" adına yaptığım şeyler bile değildi. Stres atmak için kendi yaptığım şeylsrden biriydi. Özellikle para kazanmayı kendine bir başarı çıtası olarak gören ve hobi olarak bile para kazanan birisine yardımcı olmak istemiştim. Beni hobimden ve yan gelirimden soğuttuktan sonra aylarca açılmayan konu bir gün onun tarafından açıldı. Benzer bir yol bulup kendi tokenlarını stake etmiş ve bana heyecanla anlatıyordu. Neredeyse yapmasını önerdiğim şeydi anlattığı sadece tokenlar farklıydı ve yatırım şekli. Sohbet esnasında beni soğuttuğu şeye zamanla ısınıp hayli gelir elde ettiğini görünce normalde sevineceğim şeye üzüldüm. Üstüne benim artık bundan vazgeçtiğimi öğrendiğinde "yanlış yaptığımı" söyleyince daha da derinden üzüldüm. Bu arkadaşın konuşma tarzı dolayısıyla çoğu konuda küçümser tavırları olduğunu geç fark ettim. Her söylediğini küçümseme şeklinde dile getirmek onun ana dili denebilir.

Bana "sakız parası" dendiğinde sadece küçümsendiğime ve bunun bendeki hissetirdiklerine saplanıp kalmışım. Bana yetersiz hissettiren şeye tepki olarakdaha iyisini aramışım. Oysa benim onlarca ilgi alanım var ve bu "sakız parası"nı gelir kaynağı olarak değil hobi olarak görürdüm sadece. Hobi olarak birkaç farklı alanda gelirim var. Bu gelirlerin yıllar boyu değerlendme durumunu da hesaba katarsak sabit bir maaştan hayli fazlasını kazandırıyorlar. Basit sözün bende büyük hislere neden olması sonucu o sakız parasının ilerisinde ve arkaplanında neler yattığını, buzdağının görünmeyen ama tarafımdan hesaplanmış kısmını tamamen göremez olmuştum.

Neyse ki bilinçaltının oyunları üzerine çok çalıştım. Yetersizlik hissi yeterli olma çabasına götürür ve daha da güç katar. Sürekli bir yetersizlik hissindense bir yerde bu döngüyü fark edince eldeki bütün o çabalara dönüp baktığında insan neler başardığını görüyor. Yeter de artar bunları yapsam diyorum. Yeni bir başarı aramaktansa olanları toplasam dağlarca başarı var ortada. Her seferinde 0'dan başladığım birçok başarı... Artık 0'dan başlamak yerine başarılarımın üzerine ekleyerek ilerliyorum. Zira 0'dan başlamak oldukça zor ve yıpratıcı. Ayrıca 0'dan da başlasam, 99'dan da başlasam hep bir şeyler beni tetiklemek için gelecek. Bu döngüyü durdurduktan sonra tetiklerden kurtulmaya geçiyoruz. Hazır değilim ama başladık bile.

Sort:  

Yay! 🤗
Your content has been boosted with Ecency Points, by @sonfecisinan.
Use Ecency daily to boost your growth on platform!

Support Ecency
Vote for new Proposal
Delegate HP and earn more