Özel Trliste Tımarhanesine Hoşgeldiniz! - Trliste Hikaye Yarışması

in Trliste8 months ago (edited)



Özel Trliste Tımarhanesi

Tüm yaşayacaklarından habersiz yağmurlu bir sabaha uyanmıştı doktor @damla. Biraz geç mi kalmıştı sanki? Aslında evden tam zamanında çıkmıştı. Ama yağmurlu havalarda otobüsün daha yavaş gittiğini hesaba katamamıştı. Geç kalmasına ne bahane uydursa diye düşündü bir an. Aklına bir şey gelmedi. Doğruyu söylese ne olurdu? Amaaan neyse dedi. O söylemese belki de kimse farkına varmayacaktı. Bazen saklanmak iyidir deyip yolculuk boyunca müzik dinledi. Geç kalıyordu ama yine de huzurlu hissediyordu. Müzik onu her zaman sakinleştirirdi.

Hastaneye vardığında saat neredeyse 09:30 olmuştu. Yarım saat geç kalmıştı. Alel acele çayını aldı ve önlüğünü giydi. Otobüsten indikten sonra koşar adımlarla geldiği için o anda terlediğini farketmemişti. Hemen bir peçeteyle alnındaki teri sildi. Artık hazırdı. Bugün her gün olduğu gibi poliklinikte çalışmayacaktı bu yüzden bir nebze de olsa daha motiveydi. Klinik günüydü. Klinikteki hastaları tek tek ziyaret edecekti. İyi durumda olan hastaları sosyalleştirmek için ortak etkinliklere götürecekti. Aslında poliklinikte çalışmaktan daha zordu tüm bunlar. Damla bir şekilde seviyordu bu işi. Defalarca kez istifasını vermeyi düşünmüştü. Her seferinde onu durduran bir şeyler oluyordu. Bazen işinden bu kadar kolay vazgeçmemesi gerektiğini düşünüyordu bazen ise ona gerçekten ihtiyacı olan insanların varlığı aklına geliyordu. Yıllar onu bu konuda daha profesyonel bir hale getirmişti. Eskisi kadar istekli değildi istifa konusunda. Bazen anlık krizler geliyordu ama bunu da bir şekilde başından savıyordu. Tek sorunu her şey bir noktadan sonra sıradanlaşıyordu onun için. Sabah uyan polikliniğe git hastaları dinle sonra eve dön. Bu döngüyü kırmak adına güzel bir şeydi klinik gezileri. Hastalarının dünyasına daha çok dahil olduğunu düşünüyordu. Onlarla iletişim kurdukça mutlu oluyor kendini hastanenin bir parçası olarak görüyordu.

cln9clptf04py5nszanfab0id_IMG_20230907_113339.webp

Çayını içtikten sonra artık hazır olduğunu hissetti. Cebindeki kalemleri önlem olarak çıkarıp masasının üstüne bıraktı. Üstünde zarar verici hiçbir şey olmadığından emin olduktan sonra emin adımlarla kliniğe doğru adımlamaya başladı. Yolda klinik nöbetinde ona yardımcı olacak bir diğer doktor @bilginhilal ile karşılaştı. Hafifçe başını eğdi ve selamladı. Daha sonra;

-”Günaydın hocam. Ne var ne yok?” diye sordu. Bilginhilal kocaman bir gülümseme yerleştirdiği yüzüyle cevapladı.

-”Günaydın. Bugün sanki biraz durgun geçecek gibi. Şu anlık bir problem yok. Ama belli de olmaz. Bazı hastalar gerçekten zorlayıcı oluyor.” dedikten yaklaşık 2 saniye sonra önlerinden kafasında huniyle @mehmetfix koşarak geçti. Bugün kendisine ne gibi bir rol biçmişti acaba? Kliniğin belki de zorlayan hastasıydı Mehmet. Sürekli birilerinin eşyalarını alıp kaçıyor daha sonra kendine biçtiği rol gereği eşyaları vermemek için direniyordu. Karnının hiçbir zaman doymadığını söylüyor ve arkadaşlarının yemeklerini çalıyordu. Yiyip yiyip mide spazmı geçirdiği bile olmuştu. İlaçlar etki etmiyor muydu yoksa bu durum ilacın etki etmiş hali miydi kestirmek zordu. Damla “İşte başlıyoruz” diye iç geçirdi ve etkinlik odasına girdi.

Halihazırda Mehmet’in peşinde koşan biri zaten vardı. Onun odak noktası diğer hastalar olmalıydı. Bugün kendini iyi hisseden az kişi vardı galiba. İçerde 4-5 hastadan daha fazlası yoktu. @sudefteri yine peteğin dibine oturmuş etrafındakileri inceliyordu. Kliniğin en sakin hastasıydı. Etkinliklere katılırdı ama kimseyle iletişim kurmaz gördüklerini not alırdı. O kadar çok not alıyordu ki bazen kendi hikayelerini yazacak kadar verisi oluyordu elinde. Yazdıklarını kimseye göstermek istemese de doktorlar okuyordu yazdıklarını. İçinde kendisi ve hayal ettiği kahramanların olduğu bir dünyada yaşıyordu. Onu bu durumdan kurtarmak için doktorlar elinden geleni yapıyordu. Ama Su bu durumdan hiç şikayetçi değildi. Belki de gerçek dünyanın kaosundan kaçmanın yolunu bu şekilde bulmuştu. Kim bilir?

Damla önce kimin yanına gitsem diye düşünürken doktor Hilal, @mukadder ile ilgilenmeye başlamıştı bile. Mukadder bugün NASA’dan bir teklif aldığını, uzaya gideceğini ve burada yeni deneyler yapacağını söylüyordu. Fazla zeki olmanın zararını mı görüyordu acaba? Klinikten önceki hayatını özlediği kesindi. Ama bu kadında yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Tedavide ilerleyeceklerine geriye gidiyordu sanki. Bugün NASA’dan teklif aldığını söylüyor bir gün önce ise Marie Curie ile akran olduğunu hatta Marie’nin yeni bir radyoaktif element keşfettiğini ve deneyler için onu beklediğini söylüyordu. Marie Curie’nin öldüğünü bilmek ve aslında tüm bunların gerçek olmadığının farkına varmak onun için çok başka bir aşamaydı. Gerçeklerle birden yüzleşmek daha doğrusu bunların farkına varabilmek onun konfor alanının çok dışındaydı. Yine de doktor Hilal onu dinliyordu. Hastaların kendilerinin önemsendiğini hissetmeleri onları daha iyi bir konuma getiriyordu. Tedaviye yanıt vermeleri açısından bu çok önemli bir adımdı.

Damla artık hedefini belirlemişti. Orta masa etrafında toplanan ekibe yönelmişti. @bemier, @passenger777 ve @incublus ‘u alıkoymuş onlara el işi kağıtlarını katlamayı öğretiyordu. Bu güzel kadının şirin görüntüsü altında ciddi bir otoriter yatıyordu. Belki de klinikten önce yönetici olarak çalışmasının etkisini hala atamamıştı üstünden. Passenger777 ve incublus itiraz etmeden Beril’in dediklerini yapıyor, bazense sohbet ediyorlardı. Bu gruplaşma klinik etkinliklerindeki en verimli zamanların geçirilmesini sağlıyordu. Etkinlik amacına ulaşıyor ve bazı hastalar sosyalleşiyordu. Böylelikle onları normal hayata tekrardan kazandırmak için bir adım daha atılıyordu.

Dakikalar hatta saatler bir çırpıda geçivermişti. Saat neredeyse dört oluyordu. Artık mesainin sonu gelmişti. Damla ve Hilal yorulmuştu. Özellikle Mehmet’in durmak bilmeyen yemek isteği ve diğer hastaları rahatsız etmesi onları yıpratmıştı. Hatta kafasına bere takıp masanın üstüne çıktıktan sonra “Ben eğitmen şefim, herkes sıra olsun. Size ciğerli kuru fasulye tarifi vereceğim.” ısrarı zorla bastırılmıştı. Ama gün bir şekilde sona ermişti. 1 hafta daha bu curcuna ile karşılaşmayacaklardı. Günlerden cuma günü olduğu için de rahatlardı. Önlerinde dinlenecekleri koca bir iki gün vardı. Klinikten ayrılma vakti gelmişti. Vedalaştılar ve hazırlanmak için odalarına doğru adımladılar. Artık herkes kendi yoluna gidiyordu...


For the best experience view this post on Liketu

Sort:  
 8 months ago (edited) 

Beni bir doktor olarak yazdığın için söylemiyorum gerçekten müthiş olmuş, bu hikayeyi okuyunca kurguladığım hikayeden vazgeçmiş olabilirim. 😃🥲 Kalemine sağlık✨💫🌺🌺👌🏻🤌🏻

Teşekkür ederiiim, beğenmene sevindim 🌸.

hayal ettim de çok çılgın bir yer olmalı, düşüncesi bile keyifli:)
belki devamını da bir başka gün okuyabiliriz 🤗
ayrıca yarışmada başarılar dilerim 🌸

Belki de gerçek dünyanın kaosundan kaçmanın yolunu bu şekilde bulmuştu. Kim bilir?

ellerine sağlık, özellikle beni anlattığın yerleri çok beğendiğimi söylemeliyim gerçek hayatım gibi sanki 🙆‍♀️

İtiraf etmeliyim ki hoşuma gitti bu hikaye yazma işi. Devamı gelir belki neden olmasın 🌸.

O sırada elleri titreyen Beril'de herkesin ellerini kesmeyi başardı... 😂

Şaka bir kenara harika olmuş. Bayıldım. Beynine sağlık. Yazı tarzı akıcı ve okurken mantık hatası vb. rastlamadım ki bu da okunuşu daha da güzel hâle getiriyor.

Niye bilmiyorum bu tarz el işi şeylerinde başarılısın diye kodlamışım kafamda. Beril diyince aklıma direk bu sahne geldi 😅.

Taçtan dolayı sanırım okuduysan eğer 😂 Yapıyorum fakat mutlaka birileri yaralanıyor, çoğunlukla da ben 🤣

Aaa evet taç yazını okumuştum. Bilinç altıma ordan atmışım demek ki 😂

El işi kağıtlarıyla da hiç aram yoktur halbuki ama belli ki öğreniyorum. İşim kolay olmayacak. Umarım Mehmet bana ciğerli kuru fasulye yaptırmaya çalışmaz ciğer yemek tercihim değildir 🤣

Mehmet'in mutfağından uzak durmanızı tavsiye ederim 😂.

Çok akıcı ve başarılı bir anlatım olmuş. Hikayeyi okurken kendimi o klinikte hissettim. Aslında uzun zamandır oradayım gibi. Kendimi evimde hissettim deseydim daha doğru olacaktı sanırım. Ama sen zaten bunu biliyorsun 🌸 Karakterlerin hepsini çok sevdim. Hepsi çok güzel işlenmiş. Özellikle Mukadder'in gerçeklikle mücadelesi çok eğlenceliydi.

Bu hikayenin ikinci bölümünde Damla aynı klinikte hasta olarak devam ediyor olabilir mi 😂 Diğerleri tamam da Mehmet'le uğraşmak hiç kolay değil. 😀 Şaka şaka. Mehmet biliyor onu sevdiğimi ve şakasına takıldığımı. Yusuf'u gözlerim aramadı değil 🤗 Teşekkürler katıldığın için. Bence efsane hikayelerden biri olmuş.

Aslında kendimi de katacaktım ama onu ilerleyen bölümlere saklıyorum. Belki bu hikaye işini devam ettiririm etkinlikten sonra. Hoşuma gitmedi değil 🌸.

Harika bir hikaye olmuş. Daha uçuk bir deli olmayı hayal ederdim ama sen çok kibarsın. Bu arada Marie Curie' nin gerçekten hayranıyımdır. Hem bilimsel çalışmaları ve başarılarına hemde güçlü bir kadın olmasına hayranım. Hayatını anlatan filmi izlediğim de gerçekten onunla aynı dönemde yaşamak ve çalışmalarına şahit olmayı, o dönemdeki bir çok bilim adamı ile aynı havayı solumayı arzu etmiştim.

Şuanda senden biraz korktum. Hislerin ve hayal gücün çok kuvvetli. Çok teşekkür ederim bu güzel hikâyede güzel bir anı olduğum için.

Aslında herkesi biraz daha abartarak yazmak isterdim. Ama ilk sefere özel böyle oldu diyelim. Beğenmene sevindim 🌸.

Başlığı görür görmez, hemen okumak istedim. Klinikte olanları okuyunca ve hayal edince gülümsedim. Bir klinikte olabilecekleri akıllıca ve kendi mizahi dilinde güzel anlatmışsın. Kendi rolümü de çok sevdim. Emeklerine Sağlık.

Teşekkür ederim, beğendirebildiysem ne mutlu bana 🌸.

It seems to see hell among those flames, I see a monster there

Wow, a different point of view.

Bir dahaki sefere sadece benimle ilgili bir hikaye paylaşmanı isteyeceğim. Baya güzel betimliyorsun. Ve harika bir hikaye olmuş. 😀

Kalemim saglam demistim askk 💅🏻💅🏻

Harika bir hikaye olmuş tebrik ediyorum. Hayal ettim biran çok eğlenceliydi. 😄

Beğenmeniz ne hoş. Teşekkür ederim 🌸.