Steempress yazılarıma bir hikaye ile giriş yapayım. Tr de bu tür hikaye yazanları çok görüyorum bu sıralar.
Zamanın birinde kendisine Prenses arayan bir Prens vardı. Gerçek aşkını bulmak için dünyanın dört bir yanını dolaşıyordu. Yalnız hep bir esksiklik hissediyordu. Her yerde prenses vardı ama bunlar acaba gerçek prensesler miydi.
Aklında bir türlü bu konuyu çözüme kavuşturamıyordu. Çaresiz aramaktan yorulup üzgün bir şekilde geri döndü Derken bir geçe inanılmaz bir fırtına koptu kesintisiz yagmur başladı. Manzara korkunçtu.. Aniden şehrin kapısı gürültü ile çalındı. Açıldığında dışarda bir Prensesin olduğunu gördüler.
Ama kraliçe onun gerçek bir prenses olup olmadığını teste tutmak istiyordu. Onun için geceyi geçireceği odada yatağın üzerine bir bezelye ve onun üzerine birkaç kat minder onunda üzerine birkaç kat tüy yatağı koydu. Prenses geceyi onların üzerinde geçirdikten sonra kraliçe sabah nasıl uyuduğunu sordu. Prenses korkunç olduğunu ve yatakların en altında bir bezelye yüzünden sırtının ağrıdığını ve uyuyamadığını söyledi.
Kraliçe aradığını bulmuştu. Sadece gerçek prenseslerin cildi bu kadar hassas olur ve o kadar şeyin altındaki bezelyeyi hissedebilirdi. Prensin artık aklındaki sorular uçup gitmişti. Aradığı prensesi bulmuştu.
Dillere destan bir düğün yaptılar. Ömürlerinin sonuna kadar mutlu yaşadılar. Şimdilik bu kadar.
Masalları çok seviyorum, bu da çok güzeldi, hatta uykum geldi okurken:)
Təşəkkürler.