Gözlem teknolojilerinin gelişmesi ile bilim insanları gök cisimleri ile ilgili daha değerli veriler elde ettiler ve bun verilerin sayesinde yıldızların oluşumunu açıkladılar.
Uzay çok küçük tozlar,hidrojen gazı ve bazı elementlerden oluşmaktadır.Uzaydaki çok geniş bir alana yayılmış toz ve gaz bulutlarına nebula denir.Bütün yıldızların oluşumu bir nebula içinde başlar.Toz ve gazların nebula içindeki dağılımı homojen değildir.Bazı bölgelerde bu maddeler daha yoğun halde bulunurlar.Evrendeki dört temel kuvvetten biri olan kütle çekim kuvveti etkisi ile bu tanecikler birbirine çekerek bir yoğunlaşma başlatırlar.Birbirini çeken taneciklerin kütlesi artmaya ve daha fazla tanecik çekmeye başlar.Kütle çekim kuvvetinin artmasıyla yoğunlaşan madde bulutu kendini daha da sıkıştırarak çok yüksek yoğunluklara ulaşır ve Güneş gibi tüm yıldızların oluşum aşaması bu şekilde başlamış olur.
Tanecik bulutunun yüksek yoğunluğa ulaşması sırasında kütle çekim kuvvetinin yanında diğer üç temel kuvvet de devreye girer ve yıldız çekirdeği şekillenmeye başlar.
Toz bulutunun yoğunlaşmaya başladığı sıralarda iç basınç çok düşüktür.Bu nedenle içe doğru yoğunlaşma sırasında tanecikler arasında fazla çarpışma meydana gelmez.Merkeze doğru bir serbest düşme hareketi gibi çekilen taneciklerin kütle çekim potansiyel enerjileri kinetik enerjiye dönüşür.Çarpışma ve sürtünmeden dolayı maddeler ısınır ve sıcaklıkları artar.İç basınç ve sıcaklık çok yüksek seviyeler ulaşır.Dışarıdan içe doğru olan çökmeyi engellemek için nükleer patlamalar meydana gelmeye başlar.Sıcaklık ve basınçtaki artış sonucu meydana gelmeye başlayan bu patlamalar dıştan içe doğru olan çökmeyi dengeler.Bu sırada yıldızın merkezindeki sıcaklık 15.000.000 kelvin basınç ile 100.000.000 atmosfer civarında olduğu tahmin edilmektedir.İçe doğru olan kütle çekim kuvveti devamlı mücadele halindedir.Bu iki kuvvetin dengede olması durumuna hidrostatik denge adı verilir.Hidrostatik dengenin sağlanması yıldızın yarıçapının da sabit kalmasını sağlar.
Yıldızın merkezindeki sıcaklık ve basınç o kadar artar ki toplam kütlenin yüzde seksenini oluşturan hidroh-jen atomları birleşerek helyum atomlarına dönüşür.Füzyon reaksiyonu adını verdiğimiz bu reaksiyon sonucunda etrafa çok yüksek miktarda enerji yayılmaya başlar.Bu şekilde etrafına enerji yaymaya başlayan bebek yıldız artık yam bir yıldız olmuş olur.
Güneşten gelen ve bizim için hayati önem taşıyan enerji,Güneş',in çekirdeğinde meydana gelen füzyon reaksiyoları sonucu açığa çıkan enerjidir.
Kaynak
@mkn1818, I gave you a vote!
If you follow me, I will also follow you in return!