Günlük Yorum Etkinliği 19.07.2018

in #tr6 years ago

Günlük Yorum Etkinliği 19.07.2018

Dün paylaştığımız yazıda oy verilen kullanıcılar;

@mucar38
@jorgebgt
@doctorbishop
@cglyngnc
@ilkeryilmaz
@netknight
@videoaddiction
@bulent1976
@captainsailor
@burakdogusoy


Yarisma.jpg

Kurallar:

  • Bir iki cümlelik yorumlara oy verilmeyecektir.
  • Konuyla alakasız yorumlara oy verilmeyecektir.

1. Yorum bırakmak.

Günün Konusu

Doların tl karşısındaki değerinin artması ve değişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?


Bildiğiniz gibi şu anda 1 $ = 4,792 Türk Lirası. Merkez Bankası'nın ise 5 lirayı göreceğine dair konuştuğu söylentileri yayılmakta. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşleriniz nelerdir? Sizce neler yapılabilir? Bu durum neden söz konusu olmaktadır? Halkımız bu durumda yeterince bilgili midir?


Yarın görüşmek üzere.

Sort:  

Doların artışı zaten ben kendimi bildim bileli olan birşey. Ekonominiz iyi değilse paranız deersizleşir çünkü itibar yitirir. Ticarette özellikle yurtdışı ticarette paranızın kullanılması çok önemlidir. Eğer TL dünyada kullanılırsa ancak o zaman çözüm olabilir ki bunun için de sürekli ihracat yapmamız ve bunu TL ile yapmamız gerekir. İhracat yapmak için de üreten bir toplum olmamız şart fakat biz genelde tüketen bir toplumuz. Yani kısa vadede günü kurtaracak çeşitli faiz kararları ile aslında hepimiz oyalanıyoruz. Daha köklü ve uzun vadeli çözümler gerekli bunun için de üretim gerekli. Fabrikaları satmak yerine yeni fabrikalar kurmalıyız ayrıca en önemlisi yüksek teknoloji ürünleri üretmeliyiz. Arkadaşlar bilmiyorum bilginiz varmı ama bizim ihacatımızda yüksek teknoloji ürünü diye sattığımız söylenen ürünler yüksek teknoloji ürünü değil. En azından batı dünyası için değil. Ticari ürünler, yazılımlar bilimsel çalışmalar ve sanatsal faaliyetler şu an aklıma gelen şeyler. Bu alanlarea üreten bir toplum olmayı başarırsak uzun vadede ama gerçek anlamda belki bir çözüm bulunur aksi takdirde 5 tl yi görüp görmeyeceğini bugün tartışıyoruz ya seneye de 8 tl yi sonra 12 tl yi tartışırız.

Dolar artması demek halkın devletin fakirleşmesi demektir, bir kesim dolar artsın artmasın benim umrumda değil diyor oysaki bilmiyor ki dolar arttığı zaman yeme benzine sektördeki herşeye yansıyor.Kütahya’da üniversite ögrencisiyim geçen sene alış verişe çıktımızda 150 liraya dolabı doldururken, bu sene aynı dolabı 180 190 liraya dolduruyorum benzine zam geldimi gelen zam anında üreticiye yansıyor ve üretim maliyetleri artıyor, 2017 ocak’da ayında 50 liraya litresi 5 lira olan benzini 10 litre alabiliyorken temuz 2018 6,26 olan benzini 50 liraya 8 litre alabiliyoruz 2 litre eksideyiz, bu yükselişi durdurabilmek için faizler artırılıyor faizler artınca ülkede yok denecek kadar az olan üretim durduruluyor ve olan sermaye faizle işlettiriliyor. Faiz ve döviz kurunu gören dış yatırımcılar ülkedeki yatırımları durdurup beklemeye veya bist 100 deki varlıklarını satıp parasını transfer ediyor. Dolar kuru artıkça belirlenen 5 enflasyon oranına yaklaşmak imkansızlaşıyor enflasyon artıkça dolar dahada ateşleniyor. Elindeki TL’nin alım gücü düşmesini istemeyen Ali amca parasını dolara çeviriyor oda kendince haklı tabikide. 2018 yılı için belirlenen dolar kuru 2 lira gelin görünki 5 liralara çok yakın doların düşmesi isteniyorsa ekonomik reformlar yapılmalı teşvikler arttırılmalı merkez bankasının üzerindeki baskı kaldırılmalı ve ihracat ve üretim teşvik edilmeli...

Ülkede üretim anlamında oldukça kötüyüz. Birçok şeyi dış ülkelerden ithal ediyoruz ancak ihracatta bir icraatımız pek yok. Ülkede gerçekleşen bir çok üzücü patlama ve terör olaylarından sonra turizmi de bitirdik. Yurtdışından görüştüğüm, konuştuğum bir çok kişi Türkiye’ yi tehlikeli ve sürekli patlamalar olan bir ülke olarak görüyorlar ve gelmek istemiyorlar.Tabi yatırımcılar da elini ayağını çekti ülkeden. Ülkeye sıcak para girişi yok . Siyasi dalgalanmalar vs Hal bu olunca tl’nin önlenemez düşüşü gerçekleşti. Bu durum için ülkece bilim ve teknolojiye yönelip artık dışarıya bağımlı, her türlü ihtiyacını dışarıdan tedarik eden ülke değil birçok ihtiyacını kendi üreten ve hatta dışarıya ihraç eden ülke haline gelmemiz gerekir. Ancak ben bunu şu anki şartlarda mümkün görmüyorum . Yorumum siyasi algılanabilir ancak amacım hiçbir siyasi görüşü aşağılamak değil. Ama bilime üretime yön vermemiz gerekirken biz heryere imamhatip okulları açarak imam gençliği yetiştiriyoruz .bir ülkenin geleceği gençliktir. Tekrar ediyorum amacım aşağılamak değil ancak bu durum da bizim bu ihtiyacımızı karşılayacak halde değil. İşin matematiği basit. Bir öğrenci evinde ne kadar dışardan hazır yemek söylersen o kadar çok para gider, ne kadar evinde yapıp yersen o kadar fazla yemek yiyip paradan kar edersin . Basit bir örneklemdi sadece.

Doların düşmesi için dışarıya ürün satıp dolar kazanmamız gerekiyor.
Domates patates işi artık eskidi diye düşünmek lazım. Elbette kendimize yetecek kadardan fazla üretmemiz lazım ama yine de daha farklı şeyler gerek.
App'ler mesela. Veya elektronik cihazlar.
Teknolojik ürünler satılarak ülkeye dolar sokulabilirse daha da rahatlanabilir.
Bilgi satılabilir, ülkemizde bir çok yerde arkeolojik kazı yapılabilecek yer mevcut bunu da bir turizm aracı olarak kullanabiliriz.

Ben hava alanlarında yurt dışında hep yunan adalarının reklamlarını görüyorum mesela. Oralarda Türk adaları, tatil beldeleri falan olsa biraz daha fazla turist çekilebilir.
Viral reklam ile de turist çekilebiliyor.

Ama asıl olay üretim. Üretimimize bir kaç kalem mal daha eklemeli ve bunu yurt dışına satabilmeliyiz aslında. Bakalım olacak mı? Nasıl olacak...
Bilmiyorum ama halkımızın yeterince bilinçlendiğini söylemek güç. İnsanlar dolar yakınca doların değeri düşecek falan zannediyor.

2008 Mortgage krizinden sonra ABD’de tüketim, enflasyon ve faizler gerilemişti. Sınırsız dolar basma yetkisine sahip FED 2008 yılının 3. çeyreğinden itibaren piyasada şirket ve bankaların batık tahvillerini alarak, yani piyasaya dolar pompalayarak kısaca tüketimi arttırmayı, enflasyon oluşturmayı ve faizleri yukarı çekmeye çalıştı. ABD’de bollaşmaya başlayan dolar Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere doğru aktı. Bu süreçte Türkiye’ye gelen ucuzdolar ile tüketim, ithalata dayalı büyüme, düşük faizle borçlanma gibi unsurlar aşırı derecede artış gösterdi. Bir nevi 10 yıl sonra yapacağımız harcamaları o zamanlarda yaptık.

2014 yılı sonlarına doğru FED tahvil alımını sonlandırdı ve dünyada bollaşan doları ABD’ye çekmek için kademeli olarak faizleri arttırmaya başladı. Bu durum gelişmekte olan ülkeler için düşük maliyetli doların sonu oldu ve bu ülkeler ekonomik olarak sıkıntılı döneme girmeye başladılar. Bundan en çok etkilenen ülkelerden biri Türkiye oldu. Çünkü Türkiye tüketim ve ithalata dayalı büyüyen, tasarrufu düşük olan bir ülkedir. Bu tür ekonomik modelde üretim için borç paraya, dövize ihtiyaç duyulur. Bu da ülkeden çıkan döviz miktarının ülkeye giren döviz miktarından fazla olmasına sebep olur. Yani Türkiye cari açığını arttırmadan büyeyemiyor, artan cari açık da enflasyona, enflasyon da TL’nin değer kaybetmesine; bir başka deyişle doların ve diğer yabancı paraların TL karşısında değer kazanmasına neden oluyor.

FED’in faiz arttırımları, cari açık, enflasyon ve dış borcun yanı sıra Türkiye’nin yanı başında devam eden Suriye sorunu, bununla bağlantılı iç ve dış terör sorunu, 3 yıl içinde yapılan 3 seçim ve 1 referandum; darbe girişimi ve 2 yıldır devam eden OHAL, hukukun üstünlüğünün zedelenmesi, Merkez Bankası'nın tam bağımsız olamaması nedeniyle piyasaya müdahelelerde geç kalması, kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürmesi ve bunların neticesinde yabancı yatırımcının ülkeden çıkması.

Ne Yapılmalı?

Öncelikle yabancı yatırımcıya/sermayeye ihtiyacımız var. Bu nedenle Türkiye'nin demokratik ve hukukun üstünlüğünün olduğu, Merkez Bankası ve diğer ekonomik kamu kurumlarının bağımsız çalışıp kararlar aldığı bir ülke olduğunu gösterip güven vermeliyiz. Güven verirseniz yabancı, parasını size yatırır. Zaten yüksek faiz oranı var (yetmez) ve düşük değerlenmiş borsa kağıtlarınız var. Yabancı yüksek kurdan dövizini bozar ülkeye sokar. Sonra Merkez Bankası'nın faiz arttırması gerekiyor; çünkü yüksek enflasyon nedeniyle reel faiz getirisinin negatife dönme riski var. Bu yerli/yabancı yatırımcı için olumsuz bir durumdur. Faiz arttırımı ülkeye ek sermaye çekecek ve kurların daha da düşmesini sağlayacaktır. Ülkeye giren sermaye ile orta vadeli bir program hazırlanarak kamu bankaları, kobi ve esnafı destekleyen kuruluşlar ile imalatçı ve ihracatçı firmalar başta olmak üzere sektörel ve bölgesel bazlı, üretimi arttıcı yeni bir destek planı yapılmalıdır.

Şu saçma sapan et, soğan, patates ithalini felan kesmeliyiz. Biz tarım ülkesiyiz, kendimiz üretmeliyiz, gıda ürünlerini ithal edip dövizi bunlara harcamak son derece saçma, zaten enerji ithalatı için yeterince döviz harcıyoruz.

Son olarak halkımızın çoğunluğu bu konuda bilinçsizdir. Dolardaki artışın sonuçlarının nereye geleceğini bileni bırakın bizim dolarla ne işimiz var ki diyen komşularım var. Buna, ben her zaman 50 liralık benzin alıyorum diyeni ve 100 dolar bozdurdum 2 gün önce 480 TL'idi şimdi 485 TL oldu, TL değer kazanmış diyenleri de ekleyebiliriz.

Dolar arttıkça fiyatlar uçuyor market alışverişlerinde fiyat takibi yapan birisiyim geçen sene aldığım ürünlerin hepsinde en az %50 artış oldu. Böyle giderse sonu uçurum gibi duruyor ama bı arkadaştan duydum sayın yetkililer doların 10 TL olmasını bekliyorlarmış o zaman dolardan bir 0 atarak 1 doları 1 TL yapacaklarmış öyle dedi ve buna inanıyor. İnansin bakalım seçim için mazot ve benzin fiyatı sabitlendi şu an 6.40 benzin ama normalde 7.10 bakalım fiyatı ne zaman yansıtacaklar seçim bitti bugün yarın bekliyorum.

Bu arada dayı dolayı bozururken ya türk memleketinde gavur parasının işi ne bozdur gardasim bozdur markette sanki dolar mı geçiyor pirinci bulguru türk parasıyla alıyoruz demişti ama sanırım pirinçin Osmancıktan değilde Bulgaristan geldiğini onunda dolarla alındığını bilmiyor.

Gerçi kardeşim Bulgaristan dan ne pirinci alacağız adı üstünde bulgur almıştır sen yanlış biliyorsun diyebilir o yüzden çok karıştırmadan dolar dolar boşalır diyelim ama dikkat edelim üzerimize boşalmasın

Bence artık hiçbir şey yapılamaz, yani maalesef ülkemizin ekonomisi çöküşte, üretim çok geriledi, samanı bile ithal eden bir ülkede dolar 5 tek olur 10 da olur 50 de olur, ülke zaten freni patlamış tren gibi her istasyonda vagon deviriyor, benzin 5.5 TL mazot 6 tl, vergiler çok yüksek, yurttaşların kredi borcu aldı başını gidiyor, ülkenin imf'ye olan borcu kat kat artmış ve ödenmeyecek halde, bor madenimiz var ama çıkarıp işletmek bile engellerle dolu, ülke Ortadoğu bataklığına saplanmış ve çıkamayacak durumda, son olarak bedelli askerlik uygulamasıda geldi ülke askeri yönden zayıf, pilot açığımız bile var, yerli üretim diye sadece domates, patates, soğan vb ufak şeyler kaldı ki onlarda artık kısıtlı ve fiyatları uçtu, bu ülkede doların yükselmesi engellenemez duruma geldi ve açıkça belirteyim bunun hiçbir çözümü yok.

Not: yorumum siyasi olarak algılanmasın lütfen, hiçbir siyasi partiyi desteklemiyorum! Tarafsızım, bu ülke atatürk'ten sonra çöküşe geçmişti zaten. Sevgi ve saygılarımla.

Any devaluation of currency is due to central bank policies, if it is independent, it should favor the country; if it is not, it contributes to the government of the day to increase the liquedez to its benefit, causing inflation and devaluation; As the Nobel Prize winner in economics Milton Friedman said, the only one to blame for the devaluation is the central bank.
The majority of economic theories are scientifically and historically proven, if a government does it wrong, it is with alleviation and with the intention of damaging the country.

Dolar yakarak bu soruna çözüm bulabiliriz

sen doları bana ver ben yakarım kardeşim :D

hahaha olsa ben yakarim :D

Amerikanin isi gücü türkiye
Ile ugrasmak ama sikinti yok tütkiye herzaman dimdik ayakda kalacaktir!

Posted using Partiko iOS

Ne demiş ünlü şair @murattatar ?

ah damat ah

Eyvallah ;)
Şair değilim ama şiir gibi bir grafik paylaşabilirim:

babacan-siir.pngBüyük Resmi ;) görmek için tıklayın

Keşke herkes sadece tıklayarak büyük resmi görebilse :)

çok güzel demiş şimdi okuyorum :)