Türkiye'nin Dünya Kupası Serüveni

in #tr7 years ago

FF.png

6 Ekim 2017. İzlanda Milli Takımına 3-0 yenilen Türkiye, 2018 Dünya Kupası hayallerine veda ediyor. Peki Türkiye'nin Dünya Kupası macerası nasıl bir geçmişe sahip ve tarihi nedir?

İlk olarak 1950 yılında Dünya Kupasına katılma şansına erişiyoruz. Avusturya'ya 2 kez yeniliyoruz ama, Avusturya kupaya katılmaktan vazgeçiyor, onların yerine biz gideceğiz. FİFA bize rakip olarak Suriye'yi seçiyor. 7-0 yenmemize rağmen Dünya Kupası çok masraflı olur gerekçesi ile Brezilya'da yapılan 1950 Dünya Kupasına gitmiyoruz.

1954 senesi. Bu sefer kupa İsviçre'de düzenleniyor. Bu seferkine katılıyoruz. Elemelerde İspanya'ya 4-1 yeniliyoruz, ikinci maçı ise 1-0 kazanıyoruz. O zamanki kurallara göre tarafsız sahada yapılan (Roma'da) üçüncü maçta 2-2 berabere kalınca iş kura çekimine kalıyor ve kuradan biz seçilerek kupaya gidiyoruz. Almanya'ya 4-1 yeniliyoruz, Güney Kore'yi 7-0 yeniyoruz. Almanya ile ikinci bir maç daha yapıyor ve 7-2 yenilerek 1954 Dünya Kupasına veda ediyoruz.

1958 Dünya Kupasında FİFA bizi Asya elemelerine katmak istiyor, bizde bu durumu protesto ederek 1958 kupasına katılmıyoruz.

1966,1970,1974,1978,1982,1986 yıllarında elemeleri geçemeyerek Dünya Kupasına katılamıyoruz. 1990'da grup 3.sü olarak yine katılamadı. 1994 ve 1998 elemelerini de geçemedi.

2002'de Play-offta Avusturyayı geçiyoruz ve Dünya Kupası biletini alıyoruz. Brezilyaya 2-1 yeniliyor, Kosta Rika ile 1-1 berabere kalıyor, Çin'i ise 3-0 yenerek averajla gruptan çıkıyoruz. İkinci turda Japonya'yı 1-0 yenip, çeyrek finalde Senegal'e İlhan Mansız'ın altın golü ile 1 tane sallayıp yarı finale çıkıyoruz. Yarı finalde Brezilya'ya 1-0 mağlup olup, üçüncülük maçında Güney Kore'yi 3-2 yenerek Dünya üçüncüsü oluyoruz. Ve günümüze kadar bir daha da Dünya Kupasına katılamıyoruz.

Sort:  

Takımda birçok şeyin değişmesi lazım. Oynayan oyuncular sanki maç bitsede gitsek havasında oynadılar. Takım ruhu yoktu. İzlanda gibi bir takımdan kendi evimizde 3 gol yemek gerçekten üzücü..

Yöneticisinden tut futbolcusuna kadar hiç birinde takım ruhuda yok hiç birinin umrunda da değil. Birilerinin artık ben bu işi yapamıyorum deyip bayrağı başkalarına devretmesi gerekir.