You are viewing a single comment's thread from:

RE: Whatever you live love yourself

Anneannem böyle kutsal günlerde hep şöyler derdi;
"Bu günler de mutlaka ocağında bir şeyler pişirmelisin yavrum. Evine bereket gelmesi için. Pişirecek hiç bir şeyin yoksa bile tavaya yağ dök pişir** derdi. Buna hep "Bacan bu özel gecede mutlaka tütmeli" derdi. Eskiden evlerimiz sobalı olduğu için bacalar vardı. Yine de bura da evinde mutlaka bir şeyler pişir demek istiyordu.
bir türlü ifade edemedim :D

Sort:  

İyi kandiller canım. Ne güzel demiş anneannen. Bu tür deyimlerin genelde farkı anlamları oluyor ve translate farklı çeviriyor. Buna bakamadım şimdi ama belki de basit cümleler kullanmalısın farklı bir anlam çıkmasın diye. Bacasından duman çıkmalı ya da ocağında yemek pişmeli gibi.

Benim de çok mükemmel bir ingilizcem yok. Genelde böyle deyimleri okuyunca aklımda tutup kullanmayı seviyorum ama. Geçen çok komik bir şey oldu bizim burada. Adamın biri "I smell a rat" dedi herkes dehşete düştü. Halbuki bu deyimin anlamı içine kuşku düşmek, hani deriz ya içime kurt düştü onun gibi bir şey :))

Ya ben bu tarz olayları da çok seviyorum. Deyimler ve atasözleri hatta bazı şakalar da komik olabiliyor çevrilince ve kesinlikle duyan kişilerin de tuhafına gidiyordur :))))