Sort:  

Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek en sevdiklerim ama Akif'ten Bülbül şiiri:

— Eşin var, âşiyânın var, bahârın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
Bugün bir yemyeşil vâdî, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânümânın şen, için şen, kâinâtın şen.
Hazansız bir zemîn isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
Ufuklar, bu’d-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın -kanatlandın mı- eb’âda;
Hayâtın en muhayyel gâyedir ahrâra dünyâda.
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil... Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;

Loading...

Senden de alalım bir şair ve şiir?

En sevdiğim şair Cahit Zarifoğlu şüphesiz. Onun şiirlerinin hepsini çok seviyorum tarzından dolayı fakat son zamanlarda okuduğum ve beğendiğim bir şiiri paylaşmak isterim, Pablo Neruda'ya ait.


Sevgilim ölürsem eğer sakın ölme sen,

Bir de bizim acımız olmasın şu ülkede:
Sevgilim, ölürsen eğer ben ölmeden,
Paha biçilmesin ömrümüze.

Başakta toz, kumsallarda kum,
Zaman, başıboş su, göçebe rüzgâr
Taşıdı bizi tohum yüklü gemiler gibi.
Zaman karşılaştırmazdı belki de bizi.

Buluştuğumuz bu çayır çimen,
Ah bu küçük sonsuzluk! Dönüp durduğumuz.
Fakat bu aşk, bu sevda, ermedi sona,

Hiç doğmamış sanki,
Ölümden habersiz, uzun bir ırmak gibi
Sadece yatağını ve ağzını değiştiren.


Çeviri çoğu zaman olmuyor şiirde, bunda da aynısı olmuş bence.

Ben kafiye ve düzeni seviyorum, ağızda tat bırakması gerek şiirin bence. Basa basa okumalıyım o şiiri.

Mesela Orhan Veli istediğim düzende değil ama şiirlerini okumak ağızda bal tadı bırakıyor. Düzen olmasa da üstüne basıyorum kelimelerin.