Başrolde Şener Şen ve Uğur Yücel’in görev aldığı bin dokuz yüz doksan altı yılında vizyona girmiş bir sinema filmidir. Yavuz Turgul’un hem yazıp hem yönettiği bu film iki bin bir yılına kadar ülkede en çok gişe yapan film ünvanını elinde tutmuştur. Toplam iki milyon beş yüz altmış sekiz bin üç yüz otuz dokuz kişi tarafından izlenen Eşkıya filmi tüm zamanların türk filmleri içerisinde en büyük gişe patlamasını göstermiştir. Ayrıca bu film yaklaşık yirmi yıldır izlenme ve ilgi bakımından çöküş yaşayan türk sineması için de bir dönüm noktası olmuştur.
Filmin konusuna gelecek olursak otuz beş yıl önce Cudi dağlarında bir grup eşkıya jandarma tarafından tutuklanır. Bu süre zarfında eşkıyalardan hepsi ya hastalıktan ya da işkence görmekten hayatlarını kaybederler fakat biri hariç. Baran yaşama tutunmayı başarmıştır. Baran rolünü ise Şener Şen üstlenmektedir. Baran’ın cezaevinden çıkmasıyla başlayan film önce Baran’ın doğduğu topraklarda giriş bölümünü bizlere yaşatır. Orada karşılaştığı Ceren Ana Baran’a o yokken olan bitenleri anlatır.
Sonrasında öğrendiği bir gerçekle şok üstüne şoka uğrar. Onları ihbar eden kişinin yakın arkadaşı Berfo’nun ta kendisi olduğunu öğrenir. Berfo eşkıyalar tutuklandıktan sonra yani onlara ihanet ettikten sonra onların mallarını ve paralarını alıp Baran’ın sevdiği kadın Keje’yi de alıp İstanbul’a yerleşir. Ve otuz beş yıl sonra son eşkıyanın intikamı başlamaktadır. Hiç bilmediği kimsesi olmayan İstanbul’a gider. Orada Beyoğlu’nun serseri çocuğu Cumali’yle tanışır maceradan maceraya atılırlar. Sırasıyla Berfo’yu, Cumali’nin katili Demircan’ı ve yaşadığı oteldeki hayat kadınının kocasını öldürür ve artık herkes tarafından aranmaktadır. En son sahnede ise bir çatıda havai fişekler eşliğinde yediği mermilerle çatıdan atlayarak yaşamına son verir.
